Alarko Carrier’dan Küresel İklim Değişikliği Farkındalığına Çağrı

Türkiye’de ısıtma, soğutma, iklimlendirme, su arıtma ve basınçlandırma alanlarında faaliyet gösteren Alarko Carrier, bir kurum olarak saygın ve güvenilir olmanın, kazanılmış değerleri korumanın; dünya standartlarında çalışmaya ve yüksek sorumluluk anlayışını bir an bile unutmamaya bağlı olduğunu savunan bir şirket. Tüm faaliyetlerinde önem verdiği değerlerin başında, doğayı korumaya özen göstermek yer alıyor. Alarko Carrier Kurumsal İletişim Müdürü Hüdai Öztürk ile Alarko Carrier’ın çevrecilik hassasiyetini ve küresel iklim değişikliği konusunda yaptıkları çalışmaları konuştuk.

Alarko Carrier’ın benimsediği çevrecilik anlayışından bahseder misiniz?

İklimlendirme sektörünün 67 yıllık öncü markası Alarko Carrier Türkiye ve Dünya pazarına sunmakta olduğu, pazarının gereksinimlerine uygun, ileri teknoloji ürünleri ile sektöre yön veren bir konumda yer alıyor. Uzun yıllardır enerji verimliliği yüksek, insana ve çevreye duyarlı, kaynak kullanımını azaltan ürünler geliştiriyor. Bu anlamda iklim ve çevre konusunda oluşan duyarlılığın tüketici davranışlarına yansımasını gözlemliyor ve bu durumda ortaya çıkan yaklaşımları yakından izliyoruz.

Alarko Carrier olarak 2012 yılında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından verilen ‘’Ar-Ge Merkezi Belgesi’’ni almaya hak kazandık ve sektörümüzde bu belgeye sahip ilk şirketlerden birisi olduk. Son yıllarda Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarında enerji verimliliği yüksek ve çevre dostu ürünler geliştirmeye ağırlık verdik ve bu kapsamda üretim hattına ve Ar-Ge laboratuvarlarına da oldukça ciddi yatırımlar yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Aynı zamanda Ar-Ge Merkezi’ndeki çalışanların yetkinlik ve uzmanlık düzeyini artırıcı her tür faaliyete önem veriyor, yurt içi ve yurt dışındaki üniversitelerle etkin çalışmalar gerçekleştiriyoruz.

Avrupa’da düzenlenen yeni çevreci yönetmelikler nedeniyle sektörde daha verimli ve daha çevreci ürünlere yönelme söz konusu. Biz de Alarko Carrier olarak yatırımlarımızı bu yönde gerçekleştirerek Ar-Ge çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Avrupa’da çevreci ürünlere devlet tarafından verilen desteğin Türkiye’de de sağlanmasının, sektörün daha teknolojik, daha verimli ürünlerle büyümesine katkıda bulunacağını düşünüyoruz. Tüketicilerin bilinçli seçim yaparak teknolojik ve yüksek enerji verimliliğine sahip ürünlere yönelmesi, enerji üretiminde yurtdışına bağımlı olan ülkemiz açısından önemli kazançlar getirecek. Bu doğrultuda AB yönetmeliklerine paralel hareket etmemiz çok yararlı sonuçlar veriyor ve vermeye devam edecek.

Yakın dönemde Alarko Carrier olarak iklim değişikliği ve bunun çevreye olan etkisi ve bu alanda hem toplum farkındalığı yaratma hem de ana faaliyet alanımız dışında bu alanda yapılan çalışmalara doğrudan katkı sağlayabilme adına, hem ülkemizdeki bu yöndeki bilinç düzeyini ölçmek hem de farkındalığı ve aksiyon yaklaşımlarını artırmaya dönük olarak neler yapabileceğimizi belirlemek amacıyla bir kamuoyu araştırması yaptırdık. Twentify araştırma şirketi ile 1261 örneklem özelinde gerçekleştirdiğimiz bu araştırmaların sonuçlarını da bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyurduk. Buradan elde ettiğimiz sonuçlarla önümüzdeki dönem, Alarko Carrier olarak çevre ve iklim bilincini daha da ileri taşıma ve bu alanlardaki faaliyetlere toplumun daha geniş katılım gerçekleştirmesini sağlama adına bazı aksiyon planlarımızı hayata geçireceğiz.

Küresel iklim değişikliği başlığı altında fotoğraf yarışmaları düzenliyorsunuz. Bu proje kaç yılında ve hangi amaçla başladı?

Biz bu projeye Küresel İklim Değişikliği Fotoğraf Yarışması konsepti altında 2014 yılında başladık. İklim değişikliğine dikkat çekmeye ise yine benzer bir yarışma ile 2007 yılında başlamıştık. ‘’Alarko Carrier’ın Küçük Ressamları’’ başlığı altında tüm yetkili satıcı ve servislerimizin çocukları ile personelimizin çocuklarının da katılabildiği bir resim yarışması olarak başlattığımız bu faaliyette: ana faaliyet alanımız olan iklimlendirme ve doğadaki iklim değişimlerine de dikkat çeken temalar üzerinden çocuklarımızın resimler yapmasını istedik. Böylece hem şirketimiz ile daha güçlü bir bağ kurulmasını hem de bu alanlardaki farkındalıklarının artırılmasını hedeflemiştik.

2013 yılına kadar 7 kez düzenlediğimiz bu resim yarışmalarında birçok çocuğumuzu İstanbul’da ağırlayarak kendilerine şirketimizi daha yakından tanıma olanağı sağlarken, aynı zamanda İstanbul’da hoş anılar biriktirmelerine imkan tanıdık.

2014 yılı ve sonrasında ise global ölçekte iklim değişikliği etkilerinin artık bariz bir şekilde hissedilmeye başlaması ve bu alanda farklı bir konsept üzerinde daha geniş kitlelere de ulaşımı hedefleyerek etkinliği resimden fotoğraf yarışması haline dönüştürürken, yarışma ismini de ‘’Küresel İklim Değişikliği Fotoğraf Yarışması’’ olarak belirleyerek amatör ve profesyonel tüm fotoğrafçılara açtık.

Aynı kapsam ve isimle 2014 yılından bu yana da bu yarışmamızı yapıyor ve değerlendirme ve derecelendirmemizi ülkemizin en seçkin fotoğraf sanatçılarından oluşan bir jüri ile gerçekleştiriyoruz.

Proje aynı başlıkla devam ediyor. Tekrarlayan kareler oluyordur ama bu süreçte dikkatinizi çeken yeni çevre sorunları oldu mu?

Bu yıl fotoğraf yarışması olarak 8.’sini gerçekleştirdik. Küresel iklim değişikliği konu başlığı, katılımcıların güncel olarak medyadan edindikleri birikim ve yakın çevrelerinde gözlemledikleri iklimsel değişimlerin fotoğraflara yansıtarak aktarma içgüdüleri ile hareket etmesine olanak tanıyor.

Genel olarak benzer kareler olmasına rağmen her yıl Türkiye’nin birçok farklı noktasından yarışmaya katılan katılımcıların kendi bakış açılarını yansıtması oldukça farklı ve dikkat çekici eserlerin ortaya çıkmasını sağlıyor. Özellikle denizlerimizin ve derelerimizin kirlenmesi, artık baca gazlarından dolayı atmosfere vermekte olduğumuz hasarlar, kuraklık, balık ölümleri, kurumuş göller, temiz içilebilir suyun azalması ve tarımsal sulamadaki kuraklığa dikkat çeken kareleri hemen hemen her yıl yarışmamıza katılan sanatçıların eserlerinde gözlemliyoruz.

Dikkat çekmek istediğiniz küresel iklim değişikliği konusunda dünyayı ve bizleri neler bekliyor?

Bu konu özellikle son yıllarda yıkıcı etkilerinin de ortaya çıkması ile birlikte birçok ülkenin ortak bazı yaklaşımları ve uygulamaya koydukları protokollerle kamuoyu tarafından çok daha fazla izlenen ve takip edilen bir konu haline geldi.

Hem dünyada hem de ülkemizde alışageldiğimiz iklim olaylarının hem zamanlamasının hem de şiddetinin artıyor olması ve bu sürecin özellikle tarımsal alanlarımızda ciddi yıkımlara yol açması son derece dikkat çekicidir. Orta vadede özellikle ülkemizin bulunduğu coğrafyada ciddi kuraklık risklerinin oluşmakta olduğu, bilimsel veriler ile ortaya konan gerçek bir durum olarak görünüyor. Denizlerimizin ve derelerimizin hızla kirleniyor olması, özellikle büyük kentlerimizdeki, gerek taşıt kullanımının yoğunluğu, gerekse baca gazlarının yeterince arıtılamaması bizim için yakın gelecekte sorunlu bir çevrede yaşama zorunluluğunu getirecek.

Kurumlar olarak bu olumsuz süreci bir miktar dahi olsa yavaşlatmaya ve geri döndürebilmeye olanak sağlayacak tüm regülasyonlara uymak ve bu konuda toplumsal bilinci artırmak önemli bir sorumluluk alanı olurken, bireylere de bu anlamda farkındalığı artırıcı faaliyetler gerçekleştirmenin önemli bir görev olması gerektiğini düşünüyorum.

Şirketler, vakıflar, dernekler, devletler çevre ve iklim ile ilgili birçok politika güdüyor. Peki, bireysel olarak günlük hayatımızda nelere dikkat etmeliyiz?

Bireyler bu alanda yayınlanan her türlü bilgi paylaşımına mümkün olduğunca hassas olmalı, kurum ve şirketleri iklim değişikliğinin azaltılmasına dönük olarak hazırlanan tüm regülasyonlara uymak konusunda da kamuoyu baskısı oluşturulmalı. Ürün tüketimlerinde çevreye duyarlı şirketlerin geliştirdikleri karbon ayak izi daha düşük, verimliliği çok daha yüksek ürünlere yönelmeleri üreticiler üzerinde çok ciddi bir yönlendirici baskı oluşturacaktır.

Yine bu alanda, başta bireyler olarak bizler özellikle yakın çevremizde bu alanda farkındalık yaratarak, en basitinden evlerimizde su tüketimini mümkün olduğunca azaltmalı, gereksiz enerji tüketimini önleyici tedbirler almalı ve çevreye duyarlı bireyler olarak sıfır atık yaklaşımı ile mümkün olduğunca evsel atıklarımızla çevreyi kirletmeme bilinci oluşturmalıyız.

Alarko Carrier’ın bu konuda ya da farklı çevre konularında planladığı başka projeler var mı?

Uzun yıllardır bu konunun bilincinde olan bir şirket olarak yürütmekte olduğumuz faaliyetlerimizi ve üretim politikalarımızı daha da ileriye taşıyarak sürdürmeye devam edeceğiz. Özellikle bu yıl gerçekleştirmiş olduğumuz ‘iklim okuryazarlığı kamuoyu araştırması’ sonuçlarının bize göstermiş olduğu alanlarda toplumsal bilinci artırmaya dönük olarak neler yapabiliriz, toplumla ve kanaat önderleriyle birlikte ne tür ortak faaliyetler yürütebiliriz, değerlendiriyoruz. Uzun soluklu olarak yürütmeyi planladığımız bu faaliyetlerimizi, PR ajansımızın da katkılarıyla yıllık ve dönemsel olarak planlayıp bütçelendirerek 2022 yılında daha aktif olarak sürdüreceğiz.

Benzer alanlarda bu çalışmalara bazı sosyal sorumluluk projelerini de entegre ederek hem farkındalık düzeyini yükseltmeyi hem de sonraki süreçte kalıcı olabilecek bazı faaliyetleri önümüzdeki dönemde yürütmeyi planlıyoruz.

Gezgin Foto (Dergi)